اَلْمَرَارَةُ [el-merâret] (حَرَارَةٌ [ḩarâret] vezninde) Bir nesne acı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ الشَّيْءُ يَمَرُّ بِالْفَتْحِ وَيَمُرُّ بِالضَّمِّ مَرَارَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ إِذَا صَارَ مُرًّا
اَلْمُرَارَةُ [el-murâret] (kezâlik mîm’in zammıyla) مُرَارٌ [murâr]ın vâhidi; ve minhu: بَنُو آكِلِ الْمُرَارِ وَهُمْ قَوْمٌ مِنَ الْعَرَبِ
اَلْمَرَارَةُ [el-merâret] (mîm’in fethiyle) Acılık ki حَلَاوَةٌ [ḩalâvet]in mukâbilidir. Ve
مَرَارَةٌ [merâret] Şol zarfa derler ki safrâ yaʹnî öd onun içinde olur ki o cigere muttasıl olan nesnedir. Ve o cemîʹ hayvânda vardır, meger devede ve devekuşunda olmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı