el-meşeret ~ اَلْمَشَرَةُ

Kamus-ı Muhit - المشرة maddesi

اَلْمَشْرَةُ [el-meşret] (mîm’in fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Hurmâ yaprağına şebîh şol nesneye denir ki selem ve mugaylân gibi büyük meşe ağaçlarda ve sâ΄ir ekser ağaçlarda zuhûr eder, Türkîde tozak taʹbîr olunur ki güz mevsiminde baʹzı yeşil ağaçlarda tekevvün eder. ʹAlâ-kavlin tâze ve yeşil ağaç çubuklarına denir ki henüz bir levnle mütelevvin ve pekişip müşeyyed olmamış ola. Ve

مَشْرَةٌ [meşret] Libâs ve kisveye denir; yukâlu: إِشْتَرَى لِأَهْلِهِ مَشْرَةً أَيْ كِسْوَةً Ve bir kuş adıdır. Ve henüz şuʹbelenip saçaklanmamış yaprağa denir; yukâlu: بَدَتْ مَشْرَةُ الشَّجَرَةِ أَيْ وَرَقَتُهَا قَبْلَ أَنْ تَشَعَّبَ Ve latîf ve mevzûn kulağa denir; yukâlu: أُذُنٌ حَشْرَةٌ مَشْرَةٌ أَيْ لَطِيفَةٌ حَسَنَةٌ Ve endâmı rutûbetli ter ve nâzük hatuna vasf olur; yukâlu: إِمْرَأَةٌ مَشْرَةُ الْأَعْضَاءِ أَيْ رَيَّا

Vankulu Lugatı - المشرة maddesi

اَلْمَشَرَةُ [el-meşeret] (fethateynle) Yeryüzü; yukâlu: مَا أَحْسَنَ مَشَرَةَ الْأَرْضِ أَيْ بَشَرَتَهَا وَنَبَاتَهَا Ve مَشْرَةُ الْأَرْضِ [meşretu’l-arḋ] şîn’in teskîniyle dahi câ΄izdir.

اَلْمَشْرَةُ [el-meşret] (mîm’in fethi ve şîn’in sükûnuyla) Latîf olan kulak, أُذُنٌ حَسَنَةٌ maʹnâsına; yukâlu: أُذُنٌ حَشْرَةٌ مَشْرَةٌ أَيْ لَطِيفَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı