اَلْمَصْرِمُ [el-maṡrim] (مَنْزِلٌ [menzil] vezninde) Sahrâda şol teng yere denir ki yağmur yağdıkta sel suyu etrâfına yayılmadığından serîʹü’s-seyl ola.
اَلْأَصْرَمُ [el-aṡrem] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve
اَلْمُصْرِمُ [el-muṡrim] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Fakîrü’l-hâl, kesîrü’l-ʹayâl adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ أَصْرَمُ وَمُصْرِمٌ أَيْ فَقِيرٌ كَثِيرُ الْعِيَالِ
اَلْمِصْرَمُ [el-miṡram] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) İğ yapan adamın iğ perdâht eylediği küçük orak şeklinde âlete denir; yukâlu: هُوَ حَدِيدٌ كَالْمِصْرَمِ وَهُوَ مِنْجَلُ الْمَغَازِلِيِّ
اَلْمِصْرَمُ [el-miṡrem] (mîm’in kesri ve râ’nın fethi ile) İğ işleyen kimsenin eğri demiri ki onun ile iğ tırâş eyler, مِنْجَلُ الْمَعَازِليِّ maʹnâsına. Ve bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩمِصْرَمٌ [miṡrem]i dâs-i huşâve ile tefsîr etmiştir sahîh değildir. Ve sahîh olmadığına Cevherî’nin اَلْمِصْرَمُ مِنْجَلُ الْمَغَازِلِيِّ dediği delâlet eder, zîrâ مَغَازِلِيٌّ [meġâziliyy] مِغْزَلِيٌّ [miġzeliyy]nin cemʹidir. Ve مِغْزَلِيٌّ [miġzeliyy] iğ işleyen kimsedir. Ve huşâve hod lisân-ı Fârisîde taşsız olan ekin yerine derler,pes maʹnâ-yı murâd ile beynlerinde bevn-i baʹîd olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı