اَلْمُطْرَفُ [el-muṯref] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) Su koyununun yününden yâhûd ipekten dokunmuş dört tarafı zincefli çâr-kûşe şâla denir; her tarafı zincefli olması sebeb-i tesmiyedir; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ مُطْرَفٌ أَيْ رِدَاءٌ مِنْ خَزٍّ مُرَبَّعٍ ذُو أَعْلاَمٍ Cemʹi مَطَارِفُ [meṯârif]tir.
اَلْمُطَرَّفُ [el-muṯarref] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) ve
اَلْمُسْتَطْرَفُ [el-mustaṯref] Yakında geçen zamâna ıtlâk olunur; tekûlu: فَعَلْتُهُ فِي مُطَرَّفِ الْأَيَّامِ وَمُسْتَطْرَفِهَا أَيْ فِي مُسْتَأْنَفِهَا Ve
مُطَرَّفٌ [muṯarref] Şol ata denir ki başıyla kuyruğu ak yâhûd başıyla kuyruğu siyâh olup bedeni rengine muhâlif ola; yukâlu: فَرَسٌ مُطَرَّفٌ أَيِ الْأَبْيَضُ الرَّأْسِ وَالذَّنَبِ أَوْ أَسْوَدُهُمَا
اَلطَّارِفُ [eṯ-ṯârif] ve
اَلطَّرِيفُ [eṯ-ṯarîf] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْمُطْرِفُ [el-muṯrif] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Bunlar da yeni nâ΄il olunmuş mâla denir; yukâlu: مَالٌ طِرْفٌ وَطَارِفٌ وَمُطْرِفٌ أَيْ حَدِيثٌ مُسْتَحْدَثٌ Bunlar تَالِدٌ [tâlid] ve تَلِيدٌ [telîd] mukâbilleridir. Ve
طَرِيفٌ [ṯarîf] Cedd-i aʹlâsına vâsıta-i nesebi kesîr olan adama denir; yukâlu: هُوَ طَرِيفٌ أَيْ ضِدُّ الْقُعْدُدِ Ve garîb ve nâdir meyveye ve sâ΄ir nesneye denir. Ve
طَرِيفٌ [Ṯarîf] Esâmîdendir: Ṯarîf b. Mucâlid tâbiʹî-i mevsûk, ʹalâ-kavlin sahâbîdir. Ve Ṯarîf b. Temîm el-ʹAnberî şuʹarâdandır. Ve Ṯarîf b. Şihâb muhaddisînden zaʹîfü’r-rivâyettir.
اَلْمِطْرَفُ [el-miṯref] (mîm’in kesri ve râ’nın fethiyle) Kezâlik مَطَارِفُ [meṯârif]in vâhididir.
اَلْمُطَّرَفُ [el-muṯṯaref] (mîm’in zammı ve ṯâ’nın teşdîdi ve râ’nın fethiyle) Şol nesnedir ki tâze alınmış ola; yukâlu: بَعِيرٌ مُطَّرِفٌ
اَلْمُطْرَفُ [el-muṯref] (mîm’in zammı ve ṯâ’nın sükûnu ve râ’nın fethiyle) مَطَارِفٌ [meṯârif]in vâhididir.
اَلْمُطَرَّفُ [el-muṯarref] (mîm’in zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; ve minhu kavluhum eyzan: فَعَلْتُ ذَلِكَ فِي مُطَرَّفِ الْأَيَّامِ أَيْ فِي مُسْتَأْنَفِ الْأَيَّامِ
اَلْمُطَرِّفٌ [el-Muṯarrif] (mîm’in zammı ve râ’nın kesri ve teşdîdiyle) Bir kimsenin ismidir, مُطَرِّفٌ [muṯarrif] dediler zikr olunan maʹnâdan ötürü. Ve
مُطَرَّفٌ [muṯarref] (mîm’in zammı ve râ’nın fethi ve teşdîdiyle) ve
مُطَرِّفٌ [muṯarrif] (mîm’in zammı ve râ’nın kesri ve teşdîdiyle) Şol ata dahi derler ki başı ve kuyruğu ak olup sâ΄ir cesedi gayrı renk ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı