اَلْمُعَبَّرَةُ [el-muʹabberet] (مُعَظَّمَةٌ [muʹażżamet] vezninde) Her tarafı tâm ve kâmil olan yaya vasf olur; yukâlu: قَوْسٌ مُعَبَّرَةٌ أَيْ تَامَّةٌ
اَلْمُعْبَرَةُ [el-muʹberet] (mîm’in zammı ve bâ’nın fethiyle) Kırkılmamış koyun; yukâlu: أَعْبَرَتِ الشَّاةُ فَهِيَ مُعْبَرَةٌ Ve
مُعْبَرٌ [muʹber] Sünnet olunmayan oğlana dahi derler, yukâlu: غُلَامٌ مُعْبَرٌ إِذَا لَمْ يُخْتَنْ وَجَارِيَةٌ مُعْبَرَةٌ إِذَا لَمْ تُخْفَضْ Ve خَفْضٌ [ḣafḋ] ḣâ-i muʹceme ve ḋâd-ı muʹceme ile nisâ΄ tâ΄ifesin sünnet etmektir. Ve yeleği kırkılmayıp yeleği vâfir olan oka dahi derler; yukâlu: سَهْمٌ مُعْبَرٌ أَيْ مُوَفَّرُ الرِّيشِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı