el-mekkân ~ اَلْمَكَّانُ

Kamus-ı Muhit - المكان maddesi

اَلْمَكَانُ [el-mekân] ve

اَلْمَكَانَةُ [el-mekânet] (mîm’lerin fethiyle) İsm-i mekânlardır, mahall-i kevn ü husûl maʹnâsınadır; cemʹi أَمْكِنَةٌ [emkinet] ve أَمَاكِنُ [emâkin] gelir. Ve

مَكَانَةٌ [mekânet] Pâye ve menzilet maʹnâsına müstaʹmeldir, mertebe ve menzile ve mevkiʹ gibi; yukâlu: رَفِيعُ الْمَكانَةِ أَيِ الْمَنْزِلَةِ Ve zamîrde menvî ve maksûd olan cihete ıtlâk olunur, مَكِينَةٌ [mekînet] dahi bu maʹnâyadır; tekûlu: مَضَيْتُ مَكَانَتِي وَمَكِينَتِي أَيْ طِيَّتِي Mü΄ellif lafzına nazar ile مَكَانٌ [mekân]ı “م،ك،ن” mâddesinde dahi sebt eylemiştir.

Vankulu Lugatı - المكان maddesi

اَلْمَكَّانُ [el-mekkân] (mîm’in fethi vekâf’ın teşdîdiyle) Şol hasîs kimsedir ki koyunu kendi eme, sağmaya tâ ki süt sağıldığın işitip kimse gelmeye, مَصَّانُ [maṡṡân] ve مَلَجَانُ [melecân] maʹnâsına.

اَلْمَكَانُ [el-mekân] (mîm’in fethiyle) Mevziʹ maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı