الْمِلْءُ [el-mil΄] (mîm’in kesriyle) Dolu kabın aldığı mikdâra denir ki dolusu taʹbîr olunur; tesniyesinde مِـلْأَيْنِ [mil΄eyn] ve cemʹinde أَمْلاَءٌ [emlâ΄] denir; meselâ: أَعْطِهِ مِلْءَ الْإِنَاءِ derler; “Ona şu kabın dolusunu ver” demektir ve مِـلْأَيْهِ [mil΄eyhi] derler, “iki dolusunu” ve ثَلاَثَةُ أَمْلاَئِهِ [šamp;elâšamp;ete emlâ΄ihi] derler, “üç dolusunu ver” demektir.
الْمَـلْءُ [el-mel΄] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve
الْمَـلْأَةُ [el-mel΄et] (hâ’yla) ve
الْمِـلْأَةُ [el-mil΄et] (mîm’in kesriyle) Doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَـلَأَ اْلإِنَاءَ مَلْئًا أَوْ مَـلْأَةً وَمِـلْأَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا جَعَلَهُ مَـلْآنَ Ve dolmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلِئَ اْلإِنَاءُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve bir kimseye müzâheret ve muʹâvenet eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: مَـلَأَهُ عَلَى الْأَمْرِ إِذَا سَاعَدَهُ وَشَايَعَهُ أَيْ أَعَانَهُ وَقَوَّاهُ
اَلْمِلْءُ [el-mil΄] (bi’l-kesri) Şol mikdârdır ki çanak onunla dolar; yukâlu: أَعْطِنِي مِلْأَهُ وَمَلْأَيْهِ وَثَلَاثَةَ أَمْلَاءِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı