en-neccâr ~ اَلنَّجَّارُ

Kamus-ı Muhit - النجار maddesi

اَلنَّجَّارُ [en-neccâr] (عَطَّارٌ [ʹaṯṯâr] vezninde) Dülgere denir. Ve dülger, dürûdger-i Fârisî muharrefidir.

اَلنِّجَارُ [en-nicâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلنُّجَارُ [en-nucâr] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Bunlarda asl ve haseb maʹnâsınadır; ve minhu’l-meselu: ḣكُلُّ نِجَارِ إِبِلٍ نِجَارُهَاḢ أَيْ فِيهِ كُلُّ لَوْنٍ مِنَ الْأَخْلاَقِ وَلاَ يَثْبُتُ عَلَى رَأْيٍ Maʹnâ-yı mesel “Her cins devenin soyları bu devede mevcûddur” demektir. Menşe΄i budur ki bir adam bir deve serika edip beyʹe ʹarz eyledikte bir kimse devenin aslından yaʹnî soyundan su΄âl eylemekle sârik kelâm-ı mezbûr ile cevâb verdi. Baʹdehu re΄y-i vâhid üzere sâbit olmayıp mütelevvin-meşreb olan kimse hakkında mesel oldu.

Vankulu Lugatı - النجار maddesi

اَلنَّجَّارُ [en-neccâr] (nûn’un fethi ve cîm’in teşdîdiyle) Zikr olunan sanʹatın ehli.

اَلنِّجَارُ [en-nicâr] (nûn’un kesriyle ve zammıyla) Kezâlik levn maʹnâsınadır. Ve ʹArabların mesellerindendir bu ki “كُلُّ نِجِارِ الْإِبِلِ نِجَارُهَا” Yaʹnî “Devenin her rengi onda vardır.” Ve bu kelâmı mütelevvin olup ber-karâr olmayan kimse için derler. Ve Ebû ʹUbeyd’den rivâyet olunmuştur ki نَجْرٌ [necr] Mekke-i müşerrefe ile Medîne-i münevvere olduğu yerdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı