en-nuḩas ~ اَلنُّحَسُ

Kamus-ı Muhit - النحس maddesi

اَلنُّحَسُ [en-nuḩas] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Her ayın on altıncı ve on yedinci ve on sekizinci gecelerinden sonra gelen üç gecelere ıtlâk olunur. Kezâlik her ayın evâhirine doğru muzlim gecelere ıtlâk olunur.

اَلنَّحَسُ [en-neḩas] (fethateynle) ve

اَلنُّحُوسَةُ [en-nuḩûset] (nûn’un zammıyla) Kutsuz ve uğursuz nâ-mübârek olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَحِسَ طَالِعُهُ وَنَحَسَ نَحَسًا وَنُحُوسَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْخَامِسِ ضِدُّ سَعِدَ فَهُوَ نَحْسٌ وَهِيَ أَيَّامٌ نَحِيسَةٌ وَنَحِسَةٌ كَفَرِحَةٍ وَنَحِسَاتٌ أَيْ مَشْؤُومَاتٌ

اَلنَّحْسُ [en-naḩs] (nûn’un fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Muzlim yaʹnî mübhem olan işe denir; yukâlu: أَمْرٌ نَحْسٌ أَيْ مُظْلِمٌ Ve batıya tahavvül eylemiş rîh-i bârideye denir; yukâlu: رِيحٌ نَحْسٌ أَيْ بَارِدَةٌ قَدْ أَدْبَرَتْ Ve aktâr ve etrâf-ı havâyı tutmuş toza ve dumana denir. Ve

نَحْسٌ [naḩs] Uğursuzluğa denir. Ve uğursuz ve kutsuz nesneye denir ki vasf bi’l-masdar olur; yukâlu: فِيهِ نَحْسٌ وَهُوَ نَحْسٌ وَيَوْمٌ نَحْسٌ بِالْوَصْفِ وَالْإِضَافَةِ أَيْ ضِدُّ السَّعْدِ Ve cefâ eylemek maʹnâsına masdar olur; yukâlu: نَحَسَهُ نَحْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا جَفَاهُ Ve bir adamı yâ bir hayvânı be-gâyet zahmet ve meşakkata uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَحَسَتِ الْإِبِلُ فُلاَنًا إِذَا عَنَّتْهُ وَأَشْقَتْهُ

Vankulu Lugatı - النحس maddesi

اَلنَّحِسُ [en-neḩis] (nûn’un fethi ve ḩâ’nın kesriyle) Nâ-mübârek olan nesne; yukâlu: نَحَسَ الشَّيْءُ فَهُوَ نَحِسٌ ve minhu kîle أَيَّامٌ نَحِسَاتٌ Ve minhu kâle’ş-şâʹir: “أَبْلِغْ جُذَامًا وَلَخْمًا أَنَّ إِخْوَتَهُمْ || طَيًّا وَبَهْرَاءَ قَوْمٌ نَصْرُهُمْ نَحِسُ”

اَلنَّحْسُ [en-naḩs] (nûn’un fethi ve ḩâ-i mühmelenin sükûnuyla) Nâ-mübârek olan nesne ki سَعْدٌ [saʹd]ın zıddıdır. Ve Bârî taʹâlânın ﴿فِي يَوْمِ نَحْسٍ﴾ (القمر 19) buyurduğu kavl-i şerîfinde sıfatiyyet üzere kırâ΄at olundu, ammâ izâfet üzere olmak ekser ve ecveddir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı