en-niḩâs ~ اَلنِّحَاسُ

Kamus-ı Muhit - النحاس maddesi

اَلنُّحَاسُ [en-nuḩâs] (nûn’un harekât-ı selâsıyla ki Ebû’l-ʹAbbâs el-Kevâşî rivâyetidir) Maʹdeniyâttan bakıra denir, قِطْرٌ [ḵiṯr] maʹnâsına. Ve âteşe denir, نَارٌ [nâr] maʹnâsına. Ve tunç ve demir dökülürken düşüp ve sıçrayan şerâresine denir. Şârih der ki نُحَاسٌ [nuḩâs] tütünsüz hâlis ʹaleve dahi denip ve bu maʹnâ müteʹâref olmakla gâlibâ nüshalardan sukût vâkiʹ olmuştur. İntehâ. Ve

نُحَاسٌ [nuḩâs] Tabîʹat maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ النُّحَاسِ أَيِ الطَّبِيعَةِ Ve bir şey΄in meblag-ı aslına denir; yukâlu: نُحَاسُ فُلاَنٍ مِنْ سَمْحٍ أَيْ مَبْلَغُ أَصْلِهِ

Vankulu Lugatı - النحاس maddesi

اَلنِّحَاسُ [en-niḩâs] (nûn’un kesriyle) Tabîʹat ve asl maʹnâsına; yukâlu: فُلَانٌ كَرِيمُ النِّحَاسِ Nitekim كَرِيمُ النِّجَارِ derler nûn-ı meksûreden sonra cîm’le.

اَلنُّحَاسُ [en-nuḩâs] (nûn’un zammıyla) Bakır. Ve

نُحَاسٌ [nuḩâs] Kezâlik şol tütündür ki onun yalını olmaya, دُخَانٌ بِلَا لَهَبٍ maʹnâsına. Kâle Nâbiġatu Benî Caʹde: “يُضِيءُ كَضَوْءِ سِرَاجِ السَّلِيطِ || لَمْ يَجْعَلِ اللهُ فِيهِ نُحَاسَا” Ve

نُحَاسٌ [nuḩâs] Tabîʹate ve asla dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı