تَوْأَمُ [Tev΄em] (جَوْهَرٌ [cevher] vezninde) Ḩabeş kabâ΄ilinden bir kabîle adıdır.
تَوَائِمُ اللُّؤْلُؤِ [tevâ΄imu’l-lu΄lu΄] Sedef içre birbirine sıkışmış incilerden ʹibârettir. Ve
تَوْأَمٌ [Tev΄em] Cevzâ΄ burcunda menâzil-i kamerden bir menzil adıdır. Şârih der ki onda olan iki menzile تَوْأَمَانِ [Tev΄emân] derler ki هَقْعَةُ [Haḵʹat] ile هَنْعَةُ [Henʹat] olacaktır; her birine تَوْأَمٌ [Tev΄em] derler. Ve
تَوْأَمٌ [tev΄em] Kumar oklarından bir oka ʹalâ-kavlin ikinci çıkan oka denir; fâ΄iz olursa iki nasîbi ve hâsir olursa iki garâmeti vardır. Ve esâmî-i ricâldendir, niteki تَوْأَمَةُ [Tev΄emet] esâmî-i nisvândandır: Tev΄eme bint Umeyye b. Ḣalef sahâbiyyedir; ehl-i hadîsten Ṡâliḩ b. Ebî Ṡâliḩ onun ʹutekâsındandır. Şârih der ki İmâm Ḣalîl kavli üzere تَوْأَمٌ [tev΄em] lafzının aslı وَوْأَمٌ idi, vâv tâ’ya kalb olundu, niteki mü΄ellif vâv mâddesinde dahi zikr eylemiştir.
اَلتُّؤَامُ [et-tu΄âm] (tâ’nın zammı ve hemzenin tahfîfi ile) Kezâlik cemʹi, عُرَاقٌ [ʹurâḵ] gibi, eti giden kemikler maʹnâsına. Ve
تَوْأَمٌ [Tev΄em] Kezâlik şol kasaba-i ʹUmân’a derler sâhil cânibinde ki inci ona nisbet olunur; yukâlu: دُرَّةٌ تَوْأَمِيَّةٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı