زِعْبٌ [Ziʹb] (zây’ın kesriyle جِلْدٌ [cild] vezninde) Bir kabîle pederidir, Maʹn b. Yezîd b. Ziʹb onlardandır. Merkûm Maʹn ve pederi ashâbdan oldukları mervîdir.
اَلزَّعْبَةُ [ez-zaʹbet] (zâ’nın fethi ve zammıyla) Bir mikdâr mâl defʹ etmek; yukâlu: زَعَبْتُ لَهُ مِنَ الْمَالِ زَعْبَةً بِالْفَتْحِ وَزُعْبَةً بِالضَّمِّ أَيْ دَفَعْتُ لَهُ قِطْعَةً مِنْهُ Ve
زَعْبٌ [zaʹb] Mutlakan defʹ maʹnâsına da gelir; yukâlu: زَعَبْتُهُ عَنِّي زَعْبًا أَيْ دَفَعْتُهُ Ve تَدَافُعٌ [tedâfuʹ] maʹnâsına da gelir; yukâlu: جَاءَنَا سَيْلٌ يَزْعَبُ زَعْبًا أَيْ يَتَدَافَعُ فِي الْوَادِي وَإِذَا قُلْتَ يَرْعَبُ بِالرَّاءِ الْمُهْمَلَةِ يَكُونُ بِمَعْنَى يَمْلَأُ الْوَادِيَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı