زَعْلٌ [Zaʹl] (تَمْرٌ [temr] vezninde)
اَلزَّعِلُ [ez-zeʹil] (zâ’nın fethi ve ʹayn’ın kesriyle) Mesrûr olan kimse; yukâlu: زَعِلَ زَعْلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ فَهُوَ زَعِلٌ Ve
زَعِلٌ [zeʹil Açlığından feryâd edene dahi derler; yukâlu: كَلْبٌ زَعِلٌ أَيْ مُتَضَوِّرٌ جُوعًا Ve تَضَوُّرٌ [teḋavvur] ḋâd-ı muʹceme ile sıyâh-ı kelbe derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı