sudder ~ سُدَّرٌ

Kamus-ı Muhit - سدر maddesi

سُدَّرٌ [sudder] (sîn’in zammıyla قُبَّرٌ [ḵubber] vezninde) Etfâl laʹiblerinden bir laʹib adıdır.

اَلسَّادِرُ [es-sâdir] ve

اَلسَّدِرُ [es-sedir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Sergeşte ve mütehayyir kişiye denir; yukâlu: رَجُلٌ سَادِرٌ وَسَدِرٌ أَيْ مُتَحَيِّرٌ Ve

سَادِرٌ [sâdir] Kâr ve kirdârında mübâlât ve ihtimâm eylemez olan lâübâlî adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ سَادِرٌ إِذَا كَانَ لاَ يَهْتَمُّ وَلاَ يُبَالِي مَا صَنَعَ Ve harâret-i havânın şiddetinden gözleri dumanlanıp hîre olmakla idrâkten kalmış olan deveye denir; yukâlu: بَعِيرٌ سَادِرٌ إِذَا صَارَ قَدْ تَحَيَّرَ بَصَرُهُ مِنْ شِدَّةِ الْحَرِّ Ve

سَدِرٌ [sedir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Deryâya ıtlâk olunur, gûyâ ki hayretinden bir tarafa revân olmaz.

Vankulu Lugatı - سدر maddesi

اَلسَّدِرُ [es-sedir] (sîn’in fethi ve dâl’ın kesriyle) Gözü mütehayyir olan kimse. Ve

سَدِرٌ [sedir] Deryâya dahi ıtlâk olunur; esmâ-i bahrdandır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı