Sureyr ~ سُرَيْرٌ

Kamus-ı Muhit - سرير maddesi

سُرَيْرٌ [Sureyr] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Ḩicâz’da bir vâdî ismidir ve Ḩabeş tarafından Medîne’ye vârid olan sefînelere mahsûs bir lîmân adıdır ki Câr kurbündedir.

اَلسَّرِيرُ [es-serîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Benû Dârim ʹalâ-kavlin Benû Kinâne diyârında bir mevziʹ adıdır. Ve Bilâd-ı el-Lân ile Bâbu’l-Ebvâb beyninde bir memleket ismidir ki mahsus pâdişâhı ve sükkânının başkaca dîn ve milletleri vardır, kütüb-i cogrâfyâda سَرِيرُ اللاَّنِ [Serîru’l-Lân] hâlen Dağıstân dedikleri memlekettir ki dârü’l-mülkü Kuymuk nâm kasabadır. Ve لاَن [Lân], Abaza ve Çerkes ve Açıkbaş ve Gürcü tâ΄ifelerinin vilâyetleridir ki mecmûʹu Baḩr-ı Ḣazar ile Baḩr-ı Siyâh beyninde vâkiʹ ve şimâlîsi Rûs memleketine mücâvirdir. Ve ona سَرِيرٌ [serîr] tesmiyesi Nûşirevân kendi akribâsından birini oraya vâlî nasb ve istiklâl-ı tâm için taht-nişîn eylediğine mebnîdir. Ve

سَرِيرٌ [Serîr] bir vâdî adıdır. Ve سَرِيرٌ [serîr] taht taʹbîr olunan nişîmine denir ki maʹrûftur. Fârisîde evreng denir, taht-ı mülûkta gâlib olmuştur, câlis olan ehl-i câh ve rifʹat mesrûr olduğu mülâhazasıyla ıtlâk olunmuştur. Cemʹi أَسِرَّةٌ [esirret] ve سُرُرٌ [surur] gelir, zammeteynle. Ve

سَرِيرٌ [serîr] Boynun baş durduğu yere ıtlâk olunur ki başın gûyâ ki tahtı ve kürsîsidir; yukâlu: ضَرَبَ سَرِيرَ رَأْسِهِ وَهُوَ مُسْتَقَرُّهُ مِنَ الْعُنُقِ Ve

سَرِيرٌ [serîr] Mülk ve saltanat maʹnâsına istiʹmâl olunur, lüzum ʹalâkasıyla; yuḵâlu: زَالَ سَرِيرُهُ أَيْ مُلْكُهُ Ve niʹmet ve refâh ve vüsʹat-ı maʹâş maʹnâsına müstaʹmeldir; yuḵâlu: زَالَ فُلاَنٌ عَنْ سَرِيرِهِ إِذَا ذَهَبَ عِزُّهُ وَنِعْمَتُهُ وَخَفُضَ عَيْشُهُ Ve naʹş-ı meyyite ıtlâk olunur, henüz cenâze haml olunmaksızın; baʹdehu جِنَازَةٌ [cinâz]a denir, كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde. Ve mantar çıktıkta üzerinde yapışık olan kuma ıtlâk olunur. Ve mutlakan üzerinde uzanılıp yatılacak şey΄e ıtlâk olunur. Ve hasır otunun özüne denir, شَحْمَةُ الْبَرْدِيِّ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı