Kamus-ı Muhit - سلام maddesi

سُلَامٌ [Sulâm] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Bir mevziʹ adıdır.

سِلَامٌ [Silâm] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bir su ismidir.

سَلَّامٌ [Sellâm] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Ṡaʹîd ülkesinde bir karyedir.

اَلسَّلَامُ [es-Selâm] (sîn’in fethiyle) Nakz ve ʹayb ve fenâ΄ ve zevâl şâ΄ibesinden sâlim ve münezzeh olan dâ΄im ve bâkî Hak celle ve ʹalâ hazretlerinin esmâ-i hüsnâsındandır. Fi’l-asl masdardır. Ve

سَلَامٌ [selâm] سَلَامَةٌ [selâmet] gibi masdardır, ʹuyûb ve âfâttan berî΄ ve sâlim olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَلِمَ مِنَ الْعُيُوبِ وَالْآفَاتِ سَلَامًا وَسَلَامَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا بَرِئَ Ve beyne’l-İslâm olan سَلَامٌ عَلَيْكُمْ bu maʹnâdandır ki selâmetle duʹâ eylemektir, ism olarak dahi istiʹmâl olunur. Ve

سَلَامٌ [selâm] Yılan sokmuş kimseye denir, سَلِيمٌ [selîm] gibi, ke-mâ se-yuzkeru. Ve Sumeysâṯ nâm kalʹa kurbünde bir mevziʹ adıdır. Ve Mekke-i mükerreme’nin ismidir. Ve Ḩicâz’da bir dağın adıdır. Ve قَصْرُ السَّلَامِ [Ḵaṡru’s-Selâm] Raḵḵa’da Hârûn-ı Reşîd’in bir köşkü ismidir. Ve bir şecer adıdır; bunda sîn’in kesriyle de zebân-zededir. Letâ΄iftendir ki bir aʹrâbîye bir adam tahiyyet kasdıyla اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ dedikte, aʹrâbî cevâbında وَالْجَثْجَاثُ عَلَيْكَ dedi. O adam: “Yâhû bu ne gûne cevâbdır!” diye iʹtirâz eyledikte “سَلَامٌ [selâm] ve جَثْجَاثٌ [cešamp;câšamp;] iki gûne acı ağaçlardır, sen birisini bana havâle eyledin, ben dahi sana dîgerini tafvîz eyledim” diye cevâb eyledi. Ve

سَلَامٌ [Selâm] Esâmîdendir: ʹAbdullah b. Selâm el-Ḩibr ve birâderi Seleme b. Selâm ve ve yeğeni Selâm ve Selâm b. ʹAmr ve sahâbelerdir. Ve Ebû ʹAlî el-Cubbâ΄î, Muḩammed b. ʹAbdullâh b. Selâm’dır. Ve Muḩammed b. Mûsâ b. Selâm es-Selâmî ki ceddine mensûbdur, muhaddistir.

Vankulu Lugatı - سلام maddesi

سَلَّامٌ [Sellâm] (sîn’in fethi ve lâm’ın teşdîdiyle) Esmâ΄-i ricâldendir. Ve gâh olur سَلَّامٌ [Sellâm]la Hazreti Suleymân b. Dâvûd murâd olur ʹaleyhime’s-selâm, nitekim Ḩuṯay΄e nâm şâʹirin şiʹrinde vâkiʹ olmuştur, “جَدْلَاءُ مُحَكْمَةٍ مِنْ صُنْعِ سَلَّامِ” أَيْ مِنْ صُنْعِ سُلَيْمَانَ Ve جَدْلَاءُ [cedlâ΄] fermûde olan zırh maʹnâsınadır.

اَلسَّلَامُ [es-selâm] (sîn’in fethi ve lâm’ın tahfîfiyle) Sağlık, selâmet maʹnâsına. Ve

سَلَامٌ [selâm] إِسْتِسْلَامٌ [istislâm]a dahi derler; yaʹnî itâʹate. Ve

سَلَامٌ [selâm] تَسْلِيمٌ [teslîm] maʹnâsından ism dahi gelir. Ve

سَلَامٌ [Selâm] Bârî taʹâlânın ismlerinden biridir. Ve

سَلَامٌ [selâm] Bir ağacın dahi ismidir; sîn’in fethi ve kesri lügattir. Ve

سَلَامٌ [selâm] ʹUyûbdan berî olmak.Ve sâlim olmağa dahi derler.