Huzem ~ هُزَمُ

Kamus-ı Muhit - هزم maddesi

هُزَمُ [Huzem] (زُفَرُ [zufer] vezninde) Ümmu’l-mü΄minîn Meymûne bint Ḩârišamp; b. Ḩazn b. Buceyr’in ceddinin ceddi ismidir.

اَلْهَزْمُ [el-hezm] (عَزْمٌ [ʹazm] vezninde) Gövdeyi yâhûd hıyâr ve kavun makûlesini el ile pek basıp sıkmakla ezip çukurlatıp yer eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَزَمَ الشَّيْءَ هَزْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا غَمَزَهُ بِيَدِهِ فَصَارَتْ فِيهِ حُفْرَةٌ Ve bir adama arkasından vurmakla kıynakları aralığı içeri batıp göbeği taşra uğramak maʹnâsınadır; yukâlu: هَزَمَ فُلَانًا إِذَا ضَرَبَهُ فَدَخَلَ مَا بَيْنَ وَرِكَيْهِ وَخَرَجَتْ سُرَّتُهُ Ve yay çinremek maʹnâsınadır; yukâlu: هَزَمَتِ الْقَوْسُ إِذَا صَوَّتَتْ Ve bir adamın hakkını cevr edip kesr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَزَمَ لَهُ حَقَّهُ إِذَا هَضَمَهُ Ve ʹaskeri bozup sındırmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَزَمَ الْعَدُوَّ إِذَا كَسَرَهُمْ وَفَلَّهُمْ Ve kuyu kazmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَزَمَ الْبِئْرَ إِذَا حَفَرَهَا Ve

هَزْمٌ [hezm] Obruk, çukur yere denir. Ve yağmursuz yufka buluta vasf olur; yukâlu: سَحَابٌ هَزْمٌ أَيْ رَقِيقٌ بِلَا مَاءٍ Ve mâ΄il kılınmak maʹnâsınadır; tekûlu: هُزِمْتُ عَلَيْهِ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ عُطِفْتُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı