أُدٌّ [Udd] (hemzenin zammıyla) İbn Ṯâbiḣa’dır ki bir başka kabîlenin pederidir.
اَلْأَدُّ [el-edd] (hemzenin fethi ve dâl’ın teşdîdiyle) Nâkanın cevfinde savtı devr edip yüreğinden âvâz vermesi; yukâlu: أَدَّتِ النَّاقَةُ تَؤُدُّ أَدًّا أَيْ رَجَّعَتِ الْحَنِينَ فِي جَوْفِهَا Ve حَنِينٌ [ḩanîn] ḩâ-i mühmele ile şol savta derler ki rikkattan nâşî ola . Ve
أَدٌّ [edd] İnletmeğe dahi derler; yukâlu: أَدَّت فُلَانًا دَاهِيَّةٌ تَؤُدُّ أَدًّا Ve
أَدٌّ [edd] Kuvvete dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı