el-išlâc ~ اَلْإِثْلَاجُ

Kamus-ı Muhit - الإثلاج maddesi

اَلْإِثْلاَجُ [el-išamp;lâc] (hemzenin kesriyle) Kar yağdırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَثْلَجَتْنَا السَّمَاءُ أَيْ أَلْقَتْ عَلَيْنَا الثَّلْجَ Ve karlı olmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَثْلَجَ يَوْمُنَا إِذَا صَارَ مَثْلُوجًا Ve kalb ıztırâbdan mutma΄in olup ârâm ve sükûnet bulmak maʹnâsına istiʹmâl olunur ki yürek soğumak taʹbîr olunur; tekûlu: أَثْلَجَتْ نَفْسِي أَيِ اطْمَأَنَّتْ Ve kuyu hafr ederken rutûbetli balçığa ermek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَفَرَ الْحَافِرُ حَتَّى أَثْلَجَ أَيْ بَلَغَ الطِّينَ Ve bir kimseyi şâd ve mesrûr edip yüreğini soğutmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; tekûlu: أَثْلَجْتُ فُلاَنًا أَيْ فَرَّحْتُهُ Ve kara tutulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَثْلَجَ الرَّجُلُ إِذَا أَصَابَ الثَّلْجُ Ve mahmûmdan hummâ zâ΄il olup harâretinden halâs olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: أَثْلَجَتْ عَنْهُ الْحُمَّى أَيْ أَقْلَعَتْ Ve çeşmenin yâhûd kuyunun suyu kesilmek maʹnâsına istiʹmâl olunur, gûyâ ki ثَلْجٌ [šamp;elc] olmakla cereyândan kalmış olur; yukâlu: أَثْلَجَ مَاءُ الْبِئْرِ أَيْ أَقْلَعَ يَعْنِي إِنْقَطَعَ Ve bir kimseyi matlûbuna zafer-yâb eylemek maʹnâsınadır ki kalbini o dagdagadan mutma΄in ve müteberrid eder; yukâlu: أَثْلَجَهُ أَيْ أَفْلَجَهُ

Vankulu Lugatı - الإثلاج maddesi

اَلْإِثْلَاجُ [el-išamp;lâc] (hemzenin kesriyle) Karlı olmak; yukâlu: أَثْلَجَ يَوْمُنَا Ve

إِثْلَاجٌ [išamp;lâc] Yeri kazarken balçığa ermeğe dahi derler; yukâlu: حَفَرَ حَتَّى أَثْلَجَ إِذَا بَلَغَ الطِّينَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı