el-udiyy ~ اَلْأُدِيُّ

Kamus-ı Muhit - الأدي maddesi

اَلْأُدِيُّ [el-udiyy] (hemzenin zammı ve dâl’ın kesriyle عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) Süt yoğurt çalınmakla koyulup uyumak maʹnâsınadır; yukâlu: أَدَى اللَّبَنُ أُدِيًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا خَثُرَ لِيَرُوبَ Ve bir nesne çoğalmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَدَى الشَّيْءُ إِذَا كَثُرَ Ve tulum yayık olup yağını çıkarmak için içinde süt çalkamağa kâbil olmak maʹnâsınadır; أَدَى السِّقَاءُ إِذَا أَمْكَنَ لِيُمْخَضَ

اَلْأَدْيُ [el-edy] (hemzenin fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir adama reng edip aldatmak maʹnâsınadır, أَدْوٌ [edv] gibi; tekûlu: أَدَيْتُ لَهُ أَدْيًا إِذَا خَتَلْتَهُ Pes vâviyye ve yâ΄iyyedir.

اَلْأَدِيُّ [el-ediyy] (رَضِيٌّ [raḋiyy] vezninde) Küçük kaba ve küçük tuluma denir; ʹalâ-kavlin ortaca olanına denir. Ve cüst ve çâlâk ve şîr-merd adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَدِيٌّ أَيْ خَفِيفٌ مُشَمِّرٌ Ve azca mâla denir; yukâlu: مَالٌ أَدِيٌّ أَيْ قَلِيلٌ Ve geniş libâsa denir, niteki يَدِيٌّ [yediyy] dahi denir.

Vankulu Lugatı - الأدي maddesi

اَلْأَدْيُ [el-edy] (vezn-i mezbûr üzere) Bi-maʹnâhu; tekûlu: أَدَوْتُ لَهُ وَأَدَيْتُ لَهُ إِذَا خَتَلْتَهُ Ve خَتْلٌ [ḣatl] ḣâ΄-i muʹceme ve tâ΄-i müsennâtla aldamağa derler. Ve

أَدْيٌ [edy] Süt koyu olmağa dahi derler; yukâlu: أَدَى اللَّبَنُ يَأْدِي أَدْيًا إِذَا خَثُرَ لِيَرُوبَ Yaʹnî galîz olsa yoğurt olmak için. Ve baʹzı nüshada zamm-ı hemzeye ve teşdîd-i yâ’ya dahi taʹarruz olunmuştur.

اَلْأَدِيُّ [el-ediyy] (hemzenin fethi ve dâl’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bir nesneye lâzım olan âlet ve esbâb; tekûlu: أَخَذْتُ كَذَلِكَ أَدِيَّهُ أَيْ أُهُبَّتَهُ Ve أُهُبَّةٌ [uhubbet] zamm-ı hemze ve bâ΄-i muvahhade ile yarağa derler. Ve

أَدِيٌّ [ediyy] Hâzır olmağa dahi derler; yukâlu: نَحْنُ عَلَى أَدِيٍّ لِلصَّلَاةِ أَيْ تَهَيُّؤٍ Ve

أَدِيٌّ [ediyy] Vâsiʹ maʹnâsına dahi gelir, Liḩyânî rivâyeti üzere; yukâlu: ثَوْبٌ أَدِيٌّ إِذَا كَانَ وَاسِعًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı