اَلْأَسْدَرَيْنِ [el-esdereyn] (hemzenin fethi ve sîn’in sükûnuyla ve dâl’ın kezâlik fethiyle) Omuzlardır; ve kavluhum: فُلَانٌ يَضْرِبُ أَسْدَرَيْهِ وَأَصْدَرَيْهِ بِالصَّادِ أَيْ عِطْفَيْهِ وَمَنْكِبَيْهِ إِذَا جَاءَ فَارِغًا لَيْسَ بِيَدِهِ شَيْءٌ وَلَمْ تُقْضَ طَلِبَتُهُ Ve طَلِبَةٌ [ṯalibet] ṯâ’nın fethi ve lâm’ın kesriyle matlûb maʹnâsınadır; yaʹnî kaçan maksûdu hâsıl olmadan gelse böyle derler. Ve gâh olur ki أَزْدَرَيْهِ dahi derler zâ-i muʹceme ile.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı