el-eyyid ~ اَلْأَيِّدُ

Kamus-ı Muhit - الأيد maddesi

اَلْأَيِّدُ [el-eyyid] (كَيِّسٌ [keyyis] vezninde) Zikr olunan أَيْدٌ [eyd] sîgasından sıfattır, kavî ve şedîd maʹnâsınadır.

اَلْأَيْدُ [el-eyd] (كَيْدٌ [keyd] vezninde) Kavî ve müştedd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: آدَ الشَّيْءُ يَئِيدُ أَيْدًا إِذَا اشْتَدَّ وَقَوِيَ Ve

أَيْدٌ [eyd] İsm olur, kuvvet ve salâbet maʹnâsınadır; yukâlu: ذُو أَيْدٍ أَيْ قُوَّةٍ Ve

أَيْدٌ [Eyd] Medîne’de bir mevziʹdir.

Vankulu Lugatı - الأيد maddesi

اَلْأَيِّدُ [el-eyyid] (hemzenin fethi ve yâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Kavî olan kimse; yukâlu: رَجُلٌ أَيِّدٌ أَيْ قَوِيٌّ

اَلْأَيْدُ [el-eyd] (hemzenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Şedîd olmak; yukâlu: آدَ الرَّجُلُ يَئِيدُ أَيْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي أَيِ اشْتَدَّ وَقَوِيَ Ve

أَيْدٌ [eyd] Kuvvete dahi derler.

اَلْأَيْدِ [el-eydi] (hemzenin fethi ve yâ’nın sükûnu ve dâl’ın kesriyle) Kezâlik أَيْدِي [eydî] maʹnâsınadır baʹzı ʹArabın lügati üzerine ki onlar bu makûle yerde elif-lâm var iken yâ’yı hazf edip اَلْمُهْتَدِي kelimesinde اَلْمُهْتَدِ derler, nitekim izâfetle dahi hazf edip “كَنَوَاحِ رِيشِ” derler,”كَنَوَاحِي رِيشِ” demek mahallinde tenvînle hazf ettikleri gibi. Ve رِيشٌ [rîş] yelek maʹnâsınadır. Ve

يَدٌ [yed] kelimesinden hazf olunan yâ’dır zîrâ bunun tasgîri يُدَيَّةٌ [yudeyyet] gelir yâ’nın teşdidiyle, yâ΄eyn ictimâʹından ötürü.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı