اَلتَّعَصُّرُ [et-teʹaṡṡur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi sıkılmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَصَرَ الْعِنَبَ فَتَعَصَّرَ Ve sığınmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَعَصَّرَ بِهِ إِذَا الْتَجَأَ
اَلتَّعَصُّرُ [et-taʹaṡṡur] (fethateynle ve ṡâd’ın zammı ve teşdîdiyle) Kezâlik sığınmak maʹnâsınadır, ilticâ gibi. Ve üzüm sıkılmağa dahi derler; yukâlu: تَعَصَّرَ الْعِنَبُ إِذَا انْعَصَرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı