اَلْجَشَعُ [el-ceşaʹ] (fethateynle) Vech-i akbeh üzere harîs olmak, ʹalâ-kavlin bir kimse kendi nasîbini aldıktan sonra gayrın nasîbine de göz dikip tamaʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَشِعَ الرَّجُلُ جَشَعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ حَرِيصًا أَشَدَّ الْحِرْصِ وَأَسْوَأَهُ أَوْ أَخَذَ نَصِيبَهُ وَطَمَعَ فِي نَصِيبِ غَيْرِهِ
اَلْجَشِعُ [el-ceşiʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Maʹnâ-yı mezkûrdan vasftır; cemʹi جَشِعُونَ [ceşiʹûn]dur; yukâlu: هُوَ جَشِعٌ مِنْ قَوْمٍ جَشِعِينَ
اَلْجَشَعُ [el-ceşaʹ] (fethateynle) Ziyâde hırsa derler; tekûlu: جَشِعَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
اَلْجَشِعُ [el-ceşiʹ] (cîm’in fethi ve şîn’in kesriyle) Harîs olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı