اَلْحِزَازُ [el-ḩizâz] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve
اَلْمُحَازَّةُ [el-muḩâzzet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir nesnenin ötesini araştırmak ve gereği gibi teftîş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَازَّهُ حِزَازًا وَمُحَازَّةً إِذَا اسْتَقْصَاهُ Ve minhu yukâlu: بَيْنَهُمَا شَرِكَةُ حِزَازٍ إِذَا كَانَ لاَ يَثِقُ كُلٌّ بِصَاحِبِهِ فَيَسْتَقْصِي أَحَدُهُمَا الْآخَرَ
اَلْحَزِيزُ [el-ḩazîz] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْحَزَازُ [el-ḩazâz] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve
اَلْحَزَازِيُّ [el-ḩazâziyy] (yâ-yı müşeddede ile) Bunlar da sevk ve ʹameli şedîd olan adama denir. Ve
حَزِيزٌ [ḩazîz] Sarp olmayan pek yere denir; yukâlu: مَكَانٌ حَزِيزٌ أَيْ غَلِيظٌ مُنْقَادٌ Cemʹi حُزَّانٌ [ḩuzzân] gelir ḩâ’nın zammı ve zây’ın teşdîdiyle ve أَحِزَّةٌ [eḩizzet] gelir أَعِزَّةٌ [eʹizzet] vezninde ve حُزُزٌ [ḩuzuz] gelir, zammeteynle. Ve
حَزِيزٌ [Ḩazîz] Semîrâ΄ nâm mahallin sol cânibinde bir su ismidir ki Mekke’ye giden kimsenin dahi sol tarafına düşer. Ve kabîle-i Kelb diyârında bir mevziʹ adıdır. Ve Ḋabbe diyârında bir mevziʹ adıdır. Ve Baṡra tarîkinde ve Muḩârib ve Ġaniyy ve ʹUkl kabîlelerine mahsûs birer mevziʹ adlarıdır. Ve Benû Esed yurdunda bir su adıdır.
اَلْحَزَّازُ [el-ḩazzâz] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Kalbi ve hâtırı tırmalayıp hakk eden ʹârızaya denir, keder ve gayz ve gazab gibi; ḩâ’nın zammıyla da câ΄izdir; yukâlu: فِي صَدْرِهِ حَزَّازٌ وَهُوَ كُلُّ مَا حَزَّ فِي الْقَلْبِ وَحَكَّ فِي الصَّدْرِ Ve
حَزَّازٌ [ḩazzâz] Şol adama ıtlâk olunur ki davar sürmesi ve sâ΄ir ʹamel ve hareketi şedîd ola; yukâlu: رَجُلٌ حَزَّازٌ أَيْ شَدِيدُ السَّوْقِ وَالْعَمَلِ Ve şol taʹâma ıtlâk olunur ki fâsid olduğu için miʹdede ekşiyip kalır ola. Ve
حَزَّازٌ [Ḩazzâz] Esâmîdendir: Ashâbdan Ḣâlid b. ʹUrfuṯa ve Ḩamza b. en-Nuʹmân ve ʹAbdullâh b. Šaʹlebe’nin ceddleri ismidir.
اَلْحَزَّازُ [el-ḩazzâz] (ḩâ’nın fethi ve zâ’nın teşdîdiyle) ve
اَلْحُزَازُ [el-huzâz] (ḩâ’nın zammıyla) Bi-maʹnâhu.
اَلْحَزَازُ [el-ḩazâz] (ḩâ’nın fethiyle) Şol kepek gibi nesnedir ki başta olur ve ona konak derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı