اَلْخَيَصُ [el-ḣayaṡ] (fethateynle) İnsân ve hayvânın gözlerinin biri küçük ve biri büyük olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَيِصَ خَيَصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَغُرَتْ إِحْدَى عَيْنَيْه وَكَبِرَتِ الْأُخْرَى
اَلْخَيْصُ [el-ḣayṡ] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْخَائِصُ [el-ḣâ΄iṡ] Azca ihsân ve ʹatiyyeye denir; tekûlu: نِلْتُ مِنْهُ خَيْصًا وَخَائِصًا أَيْ قَلِيلاً مِنَ النَّوَالِ ve tekûlu: نِلْتُ مِنْهُ خَيْصًا أَيْ شَيْئًا يَسِيرًا Ve
خَيْصٌ [ḣayṡ] Az olmak maʹnâsına masdar olur; yukâlu: خَاصَ الشَّيْءُ يَخِيصُ خَيْصًا إِذَا قَلَّ
اَلْخَيْصُ [el-ḣayṡ] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Az olan ihsân; yukâlu: نِلْتُ مِنْهُ خَيْصًا خَائِصًا أَيْ شَيْئًا يَسِيرًا Ve az olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: خَاصَ الشَّيْءُ يَخِيصُ إِذَا قَلَّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı