اَلدَّرُوجُ [ed-derûc] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Be-gâyet sürʹatle esip güzerân eden yele denir; yukâlu: رِيحٌ دَرُوجٌ أَيْ سَرِيعَةُ الْمَرِّ
اَلدُّرُوجُ [ed-durûc] (dâl’ın zammıyla) ve
اَلدَّرَجَانُ [ed-derecân] (fetehâtla) Yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: دَرَجَ الرَّجُلُ دُرُوجًا وَدَرَجَانًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا مَشَى
اَلدَّرُوجُ [ed-derûc] (dâl’ın fethi ve râ’nın zammıyla) Şol yeldir ki gâyet sürʹatle geçe; yukâlu: رِيحٌ دَرُوجٌ وَقِدْحٌ دَرُوجٌ Ve قِدْحٌ [ḵidḩ] ḵâf’ın kesriyle ok maʹnâsınadır.
اَلدُّرُوجُ [ed-durûc] (zammeteynle) Yürümek; yukâlu: دَرَجَ الرَّجُلُ وَالضَّبُّ يَدْرُجُ دُرُوجًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا مَشَى Ve kendi yoluna gitmeğe dahi derler; yukâlu: دَرَجَ أَيْ مَضَى لِسَبِيلِهِ Ve inkırâz maʹnâsına da gelir; yukâlu: دَرَجَ الْقَوْمُ أَيِ انْقَرَضُوا Ve ölmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: “أَكْذَبُ مَنْ دَبَّ وَدَرَجَ” أَيْ أَكْذَبُ الْأَحْيَاءِ وَالْأَمْوَاتِ Ve kendinden sonra nesli kalmamak maʹnâsına da gelir; yukâlu: دَرَجَ الرَّجُلُ إِذَا لَمْ يُخْلِفْ نَسْلًا Ve yıl tamâm olup nâka doğurmamağa dahi derler; yukâlu: دَرَجَتِ النَّاقَةُ إِذَا جَاءَتِ السَّنَةُ وَلَمْ تُنْتِجْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı