er-ri΄y ~ اَلرِّئْيُ

Kamus-ı Muhit - الرئي maddesi

اَلرَّئِيُّ [er-re΄iyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde ve râ’nın kesriyle lügattir) Cinnîye ve perîye denir ki hüsn-i sûretle insâna zâhir olmakla adam ona ʹâşık ve âşüfte olur; ʹalâ-kavlin râ’nın kesriyle perî tâ΄ifesinin dil-berlerine denir. Ve

رَئِيٌّ [re΄iyy] Büyük yılana ıtlâk olunur. Ve beyʹ için neşr ve bast olunmuş sevbe ve kumaşa ıtlâk olunur ki müşterîler rü΄yet ederler.

اَلرُّئِيُّ [er-ru΄iyy] (râ’nın zammı ve hemzenin kesriyle صُلِيٌّ [ṡuliyy] vezninde) ve

اَلرُّؤَاءُ [er-ru΄â΄] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) ve

اَلْمَرْآةُ [el-mer΄ât] (مَرْمَاةٌ [mermât] vezninde) İnsândan nazar taʹalluk edecek yere denir, manzar maʹnâsına; ʹalâ-kavlin رُئِيٌّ [ru΄iyy] ve رُؤَاءٌ [ru΄â΄] hüsn-i manzar maʹnâsına olup ve مَرْآةٌ [mer΄ât] ʹale’l-ıtlâk manzar maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ حَسَنُ الرُّئِيِّ وَالرُّؤَاءِ وَالْمَرْآةِ أَيِ الْمَنْظَرِ أَوِ الْأُولَى حُسْنُ الْمَنْظَرِ وَالثَّالِثُ عَلَى الْإِطْلَاقِ

Vankulu Lugatı - الرئي maddesi

اَلرِّئْيُ [er-ri΄y] (râ’nın kesri ve hemzenin sükûnu ile) Zâhiren görünen hüsn-i hâl ve hüsn-i libâs; minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿هُمْ أَحْسَنُ أَثَاثًا وَرِئْيًا﴾ (مريم، 74) Hemze ile kırâ΄at edenlere nazaran. أَثَاثٌ [ešamp;âšamp;] metâʹa derler, ammâ hemzesiz kırâ΄at edenler, mezbûru yâ maʹnâ-yı mezkûr üzere kılarlar tahfîf-i hemze ile yâhûd رَوَيْتُ أَلْوَانَهُمْ وَجُلُودَهُمْ maʹnâsına kılarlar, “Tâze ve ter olup hûb oldu” maʹnâsına.

اَلرَّئِيُّ [er-re΄iyy] (râ’nın fethi ve hemzenin kesri ve yâ’nın teşdîdiyle فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere) Kezâlik cemʹi, tedbîrler maʹnâsına ضَأْنٌ [ḋa΄n]la ضَئِينٌ [ḋa΄în] gibi. Ve

رَئِيٌّ [re΄iyy] Cinn fiʹli maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: بِهِ رَئِيٌّ مِنَ الْجِنِّ أَيْ مَسٌّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı