er-rehye΄et ~ اَلرَّهْيَأَةُ

Kamus-ı Muhit - الرهيأة maddesi

الرَّهْيَأَةُ [er-rehye΄et] (yâ-yı tahtiyye ile دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Süst ve zaʹf ve ʹacz ve tüvânî maʹnâsınadır ki sölpüklük ve gevşeklik taʹbîr olunur; yukâlu: بِهِ رَهْيَأَةٌ أَيْ ضَعْفٌ وَتَوَانٍ Ve yük denklerinin birisini dîgerinden ağır eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَهْيَأَ الْحِمْلَ إِذَا جَعَلَ أَحَدَ الْعِدْلَيْنِ أَثْقَلَ مِنَ الآخَرِ Ve zaʹf ve mihnetten yâhûd pek pîrlikten nâşî göz içeri batıp çukurlanmak maʹnâsındır; yukâlu: رَهْيَأَتْ عَيْنَاهُ إِذَا اغْرَوْرَقَتْ جَهْدًا أَوْ كِبَرًا Ve bir husûsta re΄y ü tedbîri şekk ve tereddüd yâhûd ihtimâlâtla muhkem ve üstüvâr eylemeyip tahlît ve ifsâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَهْيَأَ رَأْيَهُ إِذَا أَفْسَدَهُ وَلاَ يُحْكِمُهُ Ve davara yükü gevşek yükleyip şerîdlerini pek çekip iyice bend eylememek maʹnâsınadır; şöyle ki bir tarafa doğru eğilip düşmek üzere ola; yukâlu: رَهْيَأَ الْحِمْلَ إِذَا حَمَلَهُ فَلاَ يَشُدُّهُ Ve bulut yağmur yağdırmağa müstaʹid ve müteheyyi΄ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَهْيَأَتِ السَّحَابَةُ إِذَا تَهَيَّأَتْ لِلْمَطَرِ

Vankulu Lugatı - الرهيأة maddesi

اَلرَّهْيَأَةُ [er-rehye΄et] ve

اَلتَّرَهْيُؤُ [et-terehyu΄] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet] ve اَلتَّدَحْرُج [et-tedaḩruc]) Bulut yağmura müteheyyî olmak. Ve ʹavret yürürken salınmak hurmâ fidanı salındığı gibi. Baʹzılar eyitti: تَرَهْيُؤٌ [terehyu΄] bir kimse bir işe mübâşeret etmişken el çekmektir, hâlâ ki geri başlamağa meyli ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı