eṯ-ṯalʹat ~ اَلطَّلْعَةُ

Kamus-ı Muhit - الطلعة maddesi

اَلطَّلْعَةُ [eṯ-ṯalʹat] (قَلْعَةٌ [ḵalʹat] vezninde) Rü΄yet maʹnâsınadır. İsm-i masdardır ki bundan dîdâr ile taʹbîr olunur; ʹalâ-kavlin yüze ve çehreye ıtlâk olunur; yukâlu: حَيَّا اللهُ طَلْعَتَهُ أَيْ رُؤْيَتَهُ أَوْ وَجْهَهُ

اَلطُّلَعَةُ [eṯ-ṯuleʹat] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Bir nesneye pek çok tatalluʹ eden yaʹnî sarf-ı nazar eden kimseye denir. Bu münâsebetle be-gâyet hevâsına meyyâl ve müştehî olan kimseye ıtlâk olunur ki dâ΄imâ gözü nefsinin hevâ ve heves ve ârzûsunda olur; yukâlu: نَفْسٌ طُلَعَةٌ إِذَا كَانَتْ تُكْثِرُ التَّطَلُّعَ إِلَى الشَّيْءِ يَعْنِي كَثِيرَةُ الْمَيْلِ إِلَى هَوَاهَا تَشْتَهِيهِ حَتَّى تُهْلُِكَ صَاحُبُهَا Kâle’ş-şârih ve minhu kavlu’l-Ḩasen: “إِنَّ هَذِهِ النُّفُوسَ طُلَعَةٌ فَاقْدَعُوهَا بِالْمَوَاعِظِ وَإِلاَّ نَزَعَتْ بِكُمْ إِلَى شَرِّ غَايَةٍ ve tekûlu’l-ʹArab: إِمْرَأَةٌ طُلَعَةٌ خُبَأَةٌ أَيْ تَطْلُعُ مَرَّةً وَتَخْتَبِئُ أُخْرَى Yaʹnî “Bir kerre gizlenip ve bir kerre görünür.”

Vankulu Lugatı - الطلعة maddesi

اَلطَّلْعَةُ [et-ṯalʹat] (ṯâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Hurmânın evvel çıkan yemişi.

اَلطُّلَعَةُ [eṯ-ṯuleʹat] (ṯâ’nın zammı ve lâm’ın fethiyle هُمَزَة [humezet] gibi) Bir nesneye intizârı çok olan nefs; yukâlu: نَفْسٌ طُلَعَةٌ إِذَا كَانَتْ تُكْثِرُ التَّطَلُّعَ إِلَى شَيْءٍ Ve

طُلَعَةٌ [ṯuleʹat] Şol ʹavrete dahi derler ki ricâle tîz tîz görünmek isteye; yukâlu: إِمْرَأَةٌ طُلَعَةٌ خُبَأَةٌ عَلَى مَا مَرَّ فِي بَابِ الْهَمْزَةِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı