اَلْفَرَغُ [el-feraġ] (fethateynle) Su dökülmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَرِغَ الْمَاءُ فَرَغًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْصَبَّ Şârih der ki gerçi mü΄ellifin siyâk-ı sebtinden fethateynle masdarı فَرَغٌ [feraġ] olmak zâhirdir, lâkin savâb olan masdarı فَرَاغٌ [ferâġ] olmaktır, سَمَاعٌ [semâʹ] vezninde.
اَلْفَرِغُ [el-feriġ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْفَارِغُ [el-fâriġ] Maʹnâ-yı evvelden vasflardır.
اَلْفِرْغُ [el-firġ] (fâ’nın kesriyle) Bir işi boşlamağa denir; yukâlu: بِهِ فِرْغٌ مِنَ الْعَمَلِ أَيْ فَرَاغٌ Ve heder ve telef maʹnâsına müstaʹmeldir; fâ’nın fethiyle de câ΄izdir; yukâlu: ذَهَبَ دَمُهُ فِرْغًا أَيْ هَدَرًا
اَلْفَرْغُ [el-ferġ] (فَرْعٌ [ferʹ] vezninde) Kova ağzında haç şeklinde düzülen ağaçların aralığından su dökülecek yere denir; yukâlu: دَلْوٌ وَاسِعَةُ الْفَرْغِ أَيِ مَخْرَجِ الْمَاءِ مِنَ الدَّلْوِ بَيْنَ الْعَرَاقِي Ve içinde pekmez olan kaba denir; yukâlu: جَاءَ بِالْفَرْغِ أَيِ الْإِنَاءِ فِيهِ الدِّبْسُ
اَلْفِرْغُ [el-firġ] (fâ’nın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Kezâlik kan heder olmak.
اَلْفَرْغُ [el-ferġ] (fâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kova ağzında olan ağaçların arasında su dökülecek yer. Ve
فَرْغٌ [ferġ] Kezâlik kan heder olmağa dahi derler; yukâlu: ذَهَبَ دَمُهُ فَرْغًا إِذَا لَمْ يُطْلَبْ بِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı