el-fehid ~ اَلْفَهِدُ

Kamus-ı Muhit - الفهد maddesi

اَلْفَهِدُ [el-fehid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْفِهِدُ [el-fihid] (إِبِلٌ [ibil] vezninde) Sıfattır, parsa teşebbüh eden kişiye denir. Sânîde fâ’nın kesresi hâ΄ mücâveretine mebnîdir.

اَلْفَهَدُ [el-fehed] (fethateynle) Bir adam uyuyuyup muhâfazası üzerine lâzım olan nesnenin hıfzından tegâfül eylemek maʹnâsınadır. Pars kısmı nevvâm olmakla ondan ahz olunmuştur; yukâlu: فَهِدَ الرَّجُلُ فَهَدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا نَامَ وَتَغَافَلَ عَمَّا يَجِبُ تَعَهُّدُهُ Ve çok uyumak ve gerinmek makûlesi hâlâtta parsa benzemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَهِدَ الرَّجُلُ إِذَا أَشْبَهَ الْفَهْدَ فِي نَوْمِهِ وَتَمَدُّدِهِ

اَلْفَهْدُ [el-fehd] (مَهْدٌ [mehd] vezninde) Sibâʹdan pars dedikleri cânverin ismidir. Fârisîde yûz denir. Cemʹi فُهُودٌ [fuhûd] ve أَفْهُدٌ [efhud] gelir. Ve

فَهْدٌ [fehd] Deve semerinin vasatında olan mîha denir ki kelb dahi derler. Ve

فَهْدٌ [fehd] Masdar olur, bir adamın işini gâ΄ibâne dil-hâhı üzere güzelce görmek maʹnâsına; yukâlu: فَهَدَ لِفُلاَنٍ فَهْدًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا عَمِلَ فِي أَمْرِهِ بِالْغَيْبِ جَمِيلاً

Vankulu Lugatı - الفهد maddesi

اَلْفَهَدُ [el-fehed] (fethateynle) Parsa benzemek; yukâlu: فَهِدَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَشْبَهَ الْفَهْدَ فِي كَثْرَةِ نَوْمِهِ وَتَمَدُّدِهِ Yaʹnî çok uyumada ve çok gerinmede. Ve fi’l-hadîsi: “إِنْ دَخَلَ فَهِدَ وَإِنْ خَرَجَ أَسِدَ”

اَلْفَهْدُ [el-fehd] (fâ’nın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Pars dedikleri yırtıcı cânver.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı