اَلْقُسُوطُ [el-ḵusûṯ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Dâbbenin ayaklarının kemikleri ve sinirleri değnek gibi kuru olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَسِطَتْ عِظَامُ الْفَرَسِ قُسُوطًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا يَبِسَتْ
اَلْقُسُوطُ [el-ḵusûṯ] (zammeteynle) Zulm edip haktan ʹudûl etmektir; yukâlu: قَسَطَ يَقْسِطُ قُسُوطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَأَمَّا الْقَاسِطُونَ فَكَانُوا لِجَهَنَّمَ حَطَبًا﴾ (الجن 15)
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı