التَّأْتَأَةُ [et-te΄te΄et] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Mutlakan bir nesnenin savtından hikâyedir. Ve hîn-i tekellümde lisân ekserî tâ΄ harfine çalınmak maʹnâsınadır, niteki fâ΄ harfine çalınmağa فَأْفَأَةٌ [fe΄fe΄et] denir; yukâlu: فِيهِ تَأْتَأَةٌ أَيْ يَتَرَدَّدُ فِي التَّاءِ إِذَا تَكَلَّمَ Ve
تَأْتَأَةٌ [te΄te΄et] ve
تَأْتَاءٌ [te΄tâ΄] (سَلْسَالٌ [selsâl] vezninde) Tekeyi keçiye aşmak için çağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَأْتَأَ التَّيْسَ إِذَا دَعَاهُ لِيُقْبِلَ فَيَنْزُوَ Ve tıfl-ı sagîr emekleyerek yürümek maʹnâsınadır ki bu taʹbîr lisânımızda dahi vardır; yukâlu: يُتَأْتِئُ الطِّفْلُ أَيْ يَمْشِي Ve meydân-ı muhârebede şecâʹatine iftihâr ve aʹdâyı ihtikâr zımnında salını salını yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: تَأْتَأَ الْمُحَارِبُ إِذَا تَبَخْتَرَ فِي الْحَرْبِ
اَلتَّأْتَأَةُ [et-te΄te΄et] Kelâmda tâ’yı çok söylemek; yukâlu: فِيهِ تَأْتَأَةٌ أَيْ يَتَرَدَّدُ فِي التَّاءِ إِذَا تَكَلَّمَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı