اَللاَّبِثُ [el-lâbišamp;] ve
اَللَّبِثُ [el-lebišamp;] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) İsm-i fâʹildir, مَاكِثٌ [mâkišamp;] maʹnâsına.
اَللَّبْثُ [el-lebšamp;] ve
اَللَّبَاثُ [el-lebâšamp;] (lâm’ın fethiyle) Eğlenmek, مَكْثٌ [mekšamp;] maʹnâsına; yukâlu: لَبِثَ يَلْبَثُ لَبْثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ عَلَى غَيْرِ الْقِيَاسِ Zîrâ kıyâs fethateynle gelmektir kaçan fiʹl müteʹaddî olmasa, تَعِبَ تَعَبًا gibi. Ve şiʹrde asl üzere dahi gelmek vâkiʹ olmuştur; kâle Cerîr: “وَقَدْ أَكُونُ عَلَى الْحَاجَاتِ ذَا لَبَثٍ” Ve
اَللَّابِثُ [el-lâbišamp;] ve
اَللَّبِثُ [el-lebišamp;] (eyzan lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Eğlenen kimse; ve kuri΄e: “لَبِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا” (النبأ 23)
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı