el-mişrebet ~ اَلْمِشْرَبَةُ

Kamus-ı Muhit - المشربة maddesi

اَلْمِشْرَبَةُ [el-mişrebet] (مِكْنَسَةٌ [mikneset] vezninde) Su içecek kaba denir.

اَلْمَشْرَبَةُ [el-meşrebet] (mîm’in ve râ’nın fethiyle) ve

اَلْمَشْرُبَةُ [el-meşrubet] (râ’nın zammıyla) Şol toprağı mülâyim yere ıtlâk olunur ki yağmuru ve suyu cezb eder olduğundan onda nebât eksik olmaya. Ve

مَشْرَبَةٌ [meşrebet] Yüksek köşke ve şeh-nişîne ve sofa ve eyvâna ıtlâk olunur, ʹâdetâ mahall-i şürb ü ʹişret olduğuna mebnîdir. Ve nehrden su alacak ve hayvân suvaracak yere denir, مَشْرَعَةٌ [meşraʹât] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - المشربة maddesi

اَلْمِشْرَبَةُ [el-mişrebet] (kesr-i mîm ile) Şol kaptır ki onunla içilir.

اَلْمَشْرَبَةُ [el-meşrebet] (mîm’in ve râ’nın fethiyle) Yüce köşk, fevkânî maʹnâsına. Ve suvat ki suvalacak ve davar suvaracak yerdir. Ve fi’l-hadîsi: “مَلْعُونٌ مَنْ أَحَاطَ عَلَى مَشْرَبَةٍ” أَيْ مَشْرَعَةٍ

اَلْمَشْرُبَةُ [el-meşrubet] (mîm’in ve râ’nın zammıyla) Yine köşk maʹnâsına lügattır; cemʹi اَلْمَشَارِبُ [el-meşârib] gelir, عَلَالِيُّ [ʹalâliyy] maʹnâsına ki yüce köşkler demek olur. Bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩمَشْرُبَةٌ [meşrubet]i “muştî” ile yaʹnî bir avuç su ile tefsîr edip sehv etmiştir, gâliben Cevherî’nin وَالْمَشَارِبُ اَلْعَلَالِيُّ dediğinden mütenebbih olmamıştır. غُرْفَةٌ [ġurfet] dediğin إِغْتِرَافٌ [iġtirâf]tan zann etmiştir. Kâle fî baʹzi kutubi’l-lugati. Ve fi’l-hadîsi: “إِنَّهُ كَانَ فِي مَشْرُبَةٍ لَهُ” أَيْ غُرْفَةٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı