اَلْمَقْبُولُ [el-maḵbûl] ve
اَلْمُقَبَّلُ [el-muḵabbel] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Yamalı sevbe denir; yukâlu: ثَوْبٌ مَقْبُولٌ وَمُقَبَّلٌ أَيْ مُرَقَّعٌ
اَلْمُقْبَلُ [el-muḵbel] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) Teveccüh edecek semt ve mahalle denir; إِقْبَالٌ [iḵbâl]den ism-i mekândır. Ve masdar-ı mîmî olur; ve minhu kavluhum: أَقْبِلْ مُقْبَلًا كَأَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ
اَلْمُقْبَلُ [el-muḵbel] (mîm’in zammı ve bâ’nın fethiyle) Teveccüh edecek mahall; yukâlu: أَقْبَلَ مُقْبَلًا مِثْلُ ﴿أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ﴾ (الإسراء، 80) Ve fi’l-hadîsi: “سُئِلَ الْحَسَنُ عَنْ مُقْبَلِهِ مِنَ الْعِرَاقِ”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı