اَلْمَقَامَةُ [el-meḵâmet] (mîm’in fethiyle) Meclis maʹnâsınadır; yukâlu: هَذَا مَقَامَةُ فُلَانٍ أَيْ مَجْلِسُهُ Ve kavm ve cemâʹat maʹnâsınadır; yukâlu: فِيهِ مَقَامَةٌ أَيْ جَمَاعَةٌ
اَلْمُقَامَةُ [el-muḵâmet] (mîm’in zammıyla) مُقَامٌ [muḵâm] gibi إِقَامَةٌ [iḵâmet]ten masdardır, إِقَامَةٌ [ikâmet] maʹnâsına; yukâlu: لَا مُقَامَ وَلَا مُقَامَةَ لَهُ أَيْ لَا إِقَامَةَ لَهُ Ve ikisi de ism-i mekân olurlar; yukâlu: هَذَا مُقَامُ الْحَيِّ وَمُقَامَتُهُمْ أَيْ مَوْضِعُ إِقَامَتِهِمْ
اَلْمَقَامَةُ [el-maḵâmet] (mîm’in fethi ile) Meclis maʹnâsına. Ve cemâʹat-i nâs maʹnâsınadır.
اَلْمُقَامَةُ [el-muḵâmet] (mîm’in zammı ile) İkâmet maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı