اَلْمَلِيمُ [el-melîm] (مَكِيلٌ [mekîl] vezninde) ve
اَلْمَلُومُ [el-melûm] (مَقُولٌ [meḵûl] vezninde) Levm ve ʹitâb olunmuş adama ve levm ve ʹitâba müstehak olana denir. Mütercim der ki bunlar ism-i mefʹûllerdir, ism-i fâʹil لَائِمٌ [lâ΄im]dir. Ve bu mâdde vâvî iken yâ΄î gibi مَلِيمٌ [melîm] gelmek kıyâsa muhâliftir, شَوْبٌ [şevb] mâddesinden مَشِيبٌ [meşîb] gibi, şâzdır niteki Şâfiye şerhinde meşrûhtur.
اَلْمُلِيمُ [el-mulîm] (mîm’in zammı ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Sıfat-ı mezbûre ile muttasıf olan kimse; yukâlu: لَامَ فُلَانٌ غَيْرَ مُلِيمٍ Yaʹnî “Günâh işlemeyeni kınadı.” Ve fi’l-meseli: “رُبَّ لَائِمٍ مُلِيمٌ” Yaʹnî “Yaʹyîb eden kimsenin çoğu ʹayblıdır.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı