اَلتَّعَلُّقُ [et-teʹalluḵ] (fethateynle ve lâm’ın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesneye asılmak; yukâlu: تَعَلَّقَهُ وَتَعَلَّقَهُ بِهِ بِمَعْنًى Ve
تَعَلُّقٌ [teʹalluḵ] تَعْلِيقٌ [taʹlîḵ] maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: تَعَلَّقْتُهُ بِمَعْنَى عَلَّقْتُهُ Ve minhu kavlu ʹUbeydillâh b. Ziyâd li-Ebi’l-Esved ed-Du΄elî: “لَوْ تَعَلَّقْتَ مَعَاذَةً” Yaʹnî “Kendi nefsine taʹvîz assan olmaz mı idi göz değmemek için.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı