سُودُ الْبُطُونِ [sûdu’l-buṯûn] (sîn’in zammıyla ve bâ’nın ve ṯâ’nın zammeleriyle) Arık olan davarlardan ʹibârettir; yukâlu: جَاءَ فُلَانٌ بِغَنَمِهِ سُودَ الْبُطُونِ وَجَاءَ بِهَا حُمْرَ الْكُلَى أَيْ مَهَازِيلَ Ve كُلَى [kulâ] kâf’ın zammı ve lâm’ın fethiyle böğrekler demek olur. Ve böğrek kırmızılığı arıklıktan kinâyettir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı