اَلضَّمِنُ [eḋ-ḋamin] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ʹÂşık ve âşüfteye denir; yukâlu: رَجُلٌ ضَمِنٌ أَيْ عَاشِقٌ Ve kötürüme denir; cemʹi ضَمْنَى [ḋamnâ] gelir, مَرْضَى [merḋâ] gibi; ve minhu kavlu ʹAbdillâh b. ʹAmr b. el-ʹÂṡ: “مَنِ اكْتَتَبَ ضَمِنًا بَعَثَهُ اللهُ ضَمِنًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ” أَيْ مَنْ كَتَبَ نَفْسَهُ فِي دِيوَانِ الضَّمْنَى وَالزَّمْنَى Yaʹnî “Bir adam cihâda gitmemek için kendisini kötürüm defterine kayd ettirse Hak celle ve ʹalâ onu yevm-i kıyâmette kötürüm olarak baʹs eder.” Ve
ضَمِنٌ [ḋamin] Bedende kesr ve noksân gibi ʹillete mübtelâ adama denir; yukâlu: رَجُلٌ ضَمَنٌ أَيْ مُبْتَلًى فِي جَسَدِهِ
اَلضَّمَنُ [eḋ-ḋamen] (fethateynle) İsmdir, zikr olunan maʹnâdan yaʹnî beden ʹilletli olmak maʹnâsından. Ve
ضَمَنٌ [ḋamen] Masdar dahi gelir, kötürüm olmak maʹnâsına; yukâlu: ضَمِنَ الرَّجُلُ ضَمَنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı