اَلطَّرَحُ [eṯ-ṯaraḩ] (fethateynle) Mekân-ı baʹîde denir; ve minhu yukâlu: نِيَّةٌ طَرَحٌ أَيْ بَعِيدَةٌ Ve
طَرَحٌ [ṯaraḩ] Masdar olur, bed-hûy olmak maʹnâsına; yukâlu: طَرِحَ الرَّجُلُ طَرَحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا سَاءَ خُلُقُهُ Ve refâh ve vüsʹat üzere tenaʹʹum ve taʹayyüş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: طَرِحَ الرَّجُلُ إِذَا تَنَعَّمَ تَنَعُّمًا وَاسِعًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı