اَلنُّدُوصُ [en-nudûṡ] (جُلُوسٌ [culûs] vezninde) Bir adamın gözü boğulmuş kimsenin gözü gibi hânesinden bütün çıkmağa karîb taşra domalmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَرَبَ فُلاَنًا حَتَّى نَدَصَتْ عَيْنُهُ نُدُوصًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْ جَحَظَتْ وَكَادَتْ تَخْرُجُ مِنْ قَلْتِهَا كَمَا تَنْدُصُ عَيْنَا الْخَنِيقِ Ve
نُدُوصٌ [nuḋûs] نَدَصٌ [nedaṡ] maʹnâsınadır; ke-mâ se-yuzkeru.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı