اَلْإِمْتِلَاءُ [el-imtilâ΄] (hemze’nin ve tâ’nın kesriyle) ve
اَلتَّمَلِّي [et-temellî] (fethateynle ve lâm’ın kesri ve teşdîdiyle) Dolmak; yukâlu: إِمْتَلَأَ الشَّيْءُ وَتَمَلَّأْتُ مِنَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ Ve تَمَلَّأَ فُلَانٌ غَيْظًا Kaçan hışımla dolsa. Ve
إِمْلَاءٌ [imlâ΄] Bir nesneyi hadden bîrûn etmeğe dahi derler; tekûlu: أَمْلَأْتُ النَّزْعَ Fi’l-Ḵâmûs: إِذَا شَدَدْتَ النَّزْعَ فِيهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı