اَلتَّخَفُّرُ [et-teḣafur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi o maʹnâyadır; yukâlu: تَخَفَّرَتِ الْجَارِيَةُ بِمَعْنَى خَفِرَتْ Ve bir adama yasakçılık eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَخَفَّرَ بِهِ إِذَا أَجَارَهُ وَمَنَعَهُ وَآمَنَهُ Ve bir adama istiğâse edip kendisine yasakçılık eylemesini niyâz eylemek maʹnâsınadır, yukâlu: تَخَفَّرَ بِفُلاَنٍ إِذَا اسْتَجَارَ بِهِ وَسَأَلَهُ أَنْ يَكُونَ لَهُ خَفِيرًا
اَلتَّخَفُّرُ [et-teḣaffur] (fethateynle ve fâ’nın zammıyla) Meded taleb etmek; yukâlu: تَخَفَّرْتُ بِفُلَانٍ إِذَا اسْتَجَرْتَ بِهِ وَسَأَلْتَهُ أَنْ يَكُونَ لَكَ خَفِيرًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı