اَلتَّدْرِيبُ [et-tedrîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir kimseyi bir nesneye dadandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَرَّبَهُ بِهِ وَدَرَّبَ عَلَيْهِ وَفِيهِ تَدْرِيبًا أَيْ ضَرَّاهُ بِهِ Ve tekûlu: دَرَّبْتُ الْبَازِيَ عَلَى الصَّيْدِ Yaʹnî “Doğanı şikâra alıştırıp dadandırdım.” Ve
تَدْرِيبٌ [tedrîb] Cenkte inhizâm hâletinde firâr eylemeyip sabr ve sebât eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَرَّبَ فُلاَنٌ فِي الْحَرْبِ إِذَا صَبَرَ وَقْتَ الْفِرَارِ
اَلتَّدْرِيبُ [et-tedrîb] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneye muʹtâd kılmak; yukâlu: دَرَّبَتْهُ الشَّدَائِدُ حَتَّى قَوِيَ وَمَرَنَ عَلَيْهَا ve yukâlu: دَرَّبْتُ الْبَازِيَ عَلَى الصَّيْدِ Yaʹnî “Doğanı sayda muʹtâd ettim” maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı