اَلتَّكَشُّفُ [et-tekeşşuf] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Zâhir ve âşikâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَكَشَّفَ الشَّيْءُ إِذَا ظَهَرَ Ve şimşek havâ yüzünü parıltı ile doldurmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَكَشَّفَ الْبَرْقُ إِذَا مَلَأَ السَّمَاءَ
اَلْإِنْكِشَافُ [el-inkişâf] (hemzenin ve kâf’ın kesriyle) ve
اَلتَّكَشُّفُ [et-tekeşşuf] (fethateynle ve şîn’in zammı ve teşdîdiyle) Açılmak; yukâlu: كَشَفْتُ الشَّيْءَ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي فَانْكَشَفَ وَتَكَشَّفَ Ve berk gökyüzin ziyâ ile doldurmağa dahi تَكَشُّفٌ [tekeşşuf] derler; yukâlu: تَكَشَّفَ الْبَرْقُ إِذَا مَلَأَ السَّمَاءَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı