اَلتَّنْكِيبُ [et-tenkîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi yoldan sapmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَّبَ عَنِ الطَّرِيقِ إِذَا عَدَلَ Ve bir kimseyi saptırıp alarga eylemek maʹnâsına olmakla müteʹaddî ve lâzım olur; yukâlu: نَكَّبَهُ إِذَا نَحَّاهُ Ve işbu تَنْكِيبٌ [tenkîb] mâddesi vech-i mezkûr üzere mefʹûl-i vâhide taʹdiye eder ve mefʹûleyne dahi taʹdiye eder ve bâ΄ harfiyle sılalanır; yukâlu: نَكَّبَهُ الطَّرِيقُ وَنَكَّبَ بِهِ عَنْهُ إِذَا عَدَلَ أَيْ عَدَلَهُ عَنْهُ كَمَا قَالَ فِي اْلأَسَاسِ نَكَّبَ عَنْهُ وَنَكَّبَهُ وَنَكَّبَتْهُ عَنْهُ وَنَكَّبَتْهُ إِيَّاهُ
اَلتَّنْكِيبُ [et-tenkîb] (tâ’nın fethi ve nûn’un sükûnuyla) ʹUdûl edip ayrılmak; yukâlu: نَكَّبَهُ تَنْكِيبًا أَيْ عَدَلَ عَنْهُ وَاعْتَزَلَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı