اَلثُّجْرَةُ [ešamp;-šamp;ucret] (šamp;â’nın zammı ve cîm’in sükûnuyla) Çukur ve alçak yere denir. Ve derenin vâsiʹ ve muʹzam olan yerine denir, vasatı gibi; yukâlu: وَقَفَ السَّيْلُ فِي ثُجْرَةِ الْوَادِي أَيْ فِي مُعْظَمِهِ Ve müctemaʹ-ı aʹla’l-haşâ yaʹnî eczâ-yı cevfiyyenin yukarı taraflarının cemʹ olduğu yere denir ki göğüs ile göbeğin mâ-beyni olan yerdir, ʹalâ-kavlin o yerin vasatına denir. Ve göğüs çukurunun çevresine denir. Ve ثُجْرَةُ الْبَعِيرِ [šamp;ucretu’l-baʹîr] devenin göğüs çukuruna sarkan tüylere denir, سَبَلَةُ الْبَعِيرِ [sebeletu’l-baʹîr] maʹnâsına. Ve nebât ve sâ΄ir nesnelerden dağınık olan kıtʹalarının her birine denir. Cemʹi ثُجَرٌ [šamp;ucer]dir, غُرَفٌ [ġuref] ve غُرْفَةٌ [ġurfet] gibi.
اَلثَّجْرَةُ [ešamp;-šamp;ecret] (šamp;â’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Derenin ortası ve vâsiʹ olan yeri. Ve
ثَجْرَةُ الْبَحْرِ [šamp;ecretu’l-baḩr] Deryânın ortasına dahi derler. Ve
ثَجْرٌ [šamp;ecr] Enliye dahi derler, عَرِيضٌ [ʹarîḋ] maʹnâsına; yukâlu: وَرَقٌ ثَجْرٌ أَيْ عَرِيضٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı